22 Aralık 2008 Pazartesi

benim güzel mandalinam part1

Loadtr.Com
"Mandalinayı çok sevenden değil, biraz bile olsa sevmeyenden kork!"
İtalyan Atasözü

Bu atasözünün sahibi bilinmemekle birlikte araştırmalar sonucu 15. yüzyılın başlarında ortaya çıktığını söyleyebiliriz. O yıllarda İtalya' da Sicilya' nın bağrından kopmuş gençler, günümüzdeki mafya yapılaşmasına benzer bir yapılaşma içine girmişlerdir. Bu gençler küçük çetecikler halinde madeni bir şekilde yaşayan kibar ve kurallara uyan İtalyan halkını rahatsız etmeye başlamışlardır.
Bu sırada hikayemizle ilgisi önemli bir bilgiyi de vermek gerekirse, o yıllarda Sicilya bölgesinde turunçgil üretimi yok denecek kadar azdır. İtalya' ya serserilik yapmak için gelen sicilyalılar, bu ilginç görünümlü turuncu meyveleri tanımıyor, hatta "yemyeşil ağaçtan turuncu meyve mi çıkarmış canım" diyerek bu güzel mevyelerden hiç yemiyorlarmış. Gel zaman git zaman, mandalinayı çok seven italyan halkı sicilyalıları mandalina yiyip yemediklerine göre ayırt etmeye bbaşlamışlardır ve mandalina yemeyen bu insanlardan korkmaya başlamışlardır. İşte bu atasözümüzün bu zamanlarda ortaya çıktığını düşünüyoruz.
Bu sözümüz de yayıldıktan sonra biraz gözleri açılan italyanlar da sicilyalılar gibi davranıp mandalina yememeye, böylelikle ülkelerinin içinde garip bir korku unsuruyla statü edinmeye başlamışlardır. Fakat birdenbire italyan halkı da hiçç mandalina tüketmemeye başlamışlar. Sokakta mandalina yiyen insanları güçsüz görmek, onlara zulüm yapmak neredeyse moda haline geldi.
Üreticiler bu sırada gizli bir toplantı içindeydiler. Yıllardır geçimlerini sağlayan mandalinaları insanlara yeniden yedirmeleri gerekiyordu, ve bir plan yaptılar...

1. Bölümün Sonu

17 Aralık 2008 Çarşamba

en iyi dost kaşarlı tost!

Free Image Hosting at www.ImageShack.us

Değil, Merve! Bu hatun olmadan olur mu! Olmazzzz! Hayatımın vazgeçilmez parçası karanlık gecelerimin ışığı!

*and after all, your my wonderwal!!

7 Aralık 2008 Pazar

love lockdown//i love mediamarkt

Kanye West'in yeni şarkısı Love Lockdown. Güzel şarkı evet ama pek bir numarası yok diyorsun ilk dinlediğinde ama bitince bir daha bir daha ve bir daha dinlemek isteyince insan adam yapmış yahu demekten kendini alamıyor cidden. Fakat konumuz bu değil sadece bütün günüm lovee loooockdoooown şeklinde geçtiği için şarkının yazıda bir izi olsun istedim. Cidden acayip alakasız konular olmuş ama olsun.
Gelelim benim düz saç takıntımaa. Zaten tanrının bana ne kadar "zor" bir saç verdiğini anladığım günden beri saçlarımı hep dümdüz yapacak bir şeyin hayalini kuruyordum. Yıllar evvel buna tek çare gibi görünen saç düzleştiriciyi alıp da saçları düzleştirmek ne kelime, hindi gibi kabarık yaptığını gördüğüm günden beri, bu düzleştirme aşkına küsmüştüm. Fakat etrafımdaki insanların giderek düz saça kavuştuğunu görünce teknolojinin ne kadar ilerlemiş olduğu geldi aklıma. Ve evet! İnsanlık sonunda istediğim ilerlemeyi kaydetmiş, benim bile saçımı 10 dakikada mükemmel düzlüğe ulaştırabilecek cihazları yapmıştı! Eh tabii ki her cihaz öyle değildi. Yine bir meltem deniz klasiği yaparak piyasa araştırmasını en kısa şeklinde tutup girdiğim ilk mağazadan satıcının bana verdiği ilk cihazı satın almış bulunmaktayım şu an. Fakaaaattt!!
Boşlukları dolduralım şimdi ve aslında ne kadar şanslı bir insanmışım görelim. Bu küçük araştırma süresinde her sorduğum kişinin kesinlikle "Babyliss" al demeleri benim bilinçaltıma işlemiş. normalde büyük bir salaklıkla teknosa veya bimeks gibi yerlerden alışveriş yapmayı adet edinmiş olan ben bu sefer kabuğumu kırdım ve yeni açılan alışveriş merkezi "optimum" a gideyim orda da mediamarkt varmış bir bakalım nasılmış dedim. İyi ki de dedim! Müzeyyeni ve annemi alıp optimum avm nin yolunu tuttuk. Hemen yanında pazar olması ve bayramdan önce son haftasınu olması nedeniyle inanılmaz bir trafik ve insan seliyle karşılaştık. Bir ara boşvermeyi düşündük ama düz saç hayali bana her engeli aştırıyordu. Hatta garip bir düzenlemeyle mediamarkt ı yemek yeme katının en dibine koymuşlar ki mm a doğru yürürken birbirine karışmış iğrenç yemek kokuları bile beni geri döndüremedi. Sonunda mağazaya ulaştığımda satıcının elime ilk tutuşturduğu cihaz Babyliss pro 230 idi. Satıcı bey bu ürünlerinin yüz küsür liralardan 59 liraya düştüğünü, karısının da aldığını ve çok memnun olduğunu söyledi. Bir de fişe takıp denettirdi bir güzel show yaptı saçımda. Bildiğin bukle şeklindeki saçın dümdüz olduğunu görünce istemsiz bir şekilde "alıyorum" kelimesi döküldü ağzımdan. Mm a gelmişken dolaşmamak olmaz tabii dedim ve dvd-cd bölümünde fiyatları görünce ucuz dvd-cd alma hastalığım yine başgösterdi ve 10 liraya bir film 10 liraya da bir albümü de babyliss ime kattım. Başımdaki güzel kadınların hadi hadi leri olmasa cebimi baya bir delecektim gibi de gözüküyordu doğrusu=) Eve dönüp de bakalım bakalım diye oyuncağımı elime almamın ardından hemen hemen 20 dakika sonra kuaförden çıkmışçasına düz olan saçlarım bana neredeyse kalp krizi geçirtiyordu=). Sonra bir de internette bir bakalım diyince bu müthiş aletin teknosadaki satış fiyatının da 149 lira olduğunu görünce (fark 90 lira evet) mediamarktın daimi bir müşterisi olmaya karar verdim.
Evet.


dipnot:hayır mm tan reklam için para almadım=)